Zihinsel rahatsızlıklarla mücadele eden genç bir adam, bir kaçırılma olayına tanık olduğunu düşündüğünde, gerçek ile hayal arasındaki sınırlar bulanıklaşır. Polisin sözlerine inanmaması üzerine çaresiz kalan genç, tek seçeneği olarak bitkin, hayata küsmüş emekli bir güvenlik görevlisinden yardım ister. Yan yana yaşayan bu iki farklı karakter, istemeden de olsa ortak bir arayışa sürüklenir: kayıp kadını bulmak. Film, güven, önyargılar ve toplumsal dışlanmışlık temalarını psikolojik gerilim atmosferinde işlerken, seyirciyi sürekli tetikte tutan sürükleyici bir hikâye sunuyor. Karakterlerin içsel çatışmaları ve birbirlerine duydukları zoraki bağlılık, hikâyeye derinlik katıyor. Gerçek ile kurgu arasındaki çizgilerin sürekli sorgulandığı bu film, izleyiciyi hem duygusal hem de zihinsel bir yolculuğa davet ediyor. Suç, gerilim ve insan psikolojisinin kesiştiği güçlü bir yapım.