Genç bir kadın ve ona takıntılı bir şekilde aşık olan bir vampirin karanlık hikayesi, aşk, ölüm ve folklorik dehşetle iç içe geçiyor. Güney Romanya’nın eski efsanelerinden beslenen bu gerilim dolu anlatıda, vampir olduğuna inanılan bir adamın mezardan çıkarılmasıyla korku yeniden uyanır. Hayattayken sert mizaçlı, alkol düşkünü bir adam olan bu kişi, öldükten sonra ailesinin kabusu haline gelir. Onun bir strigoi olarak geri döndüğüne inanılır ve geceleri sevdiklerine saldırmaya başlar. Özellikle genç gelini, korkunç gece ziyaretlerinden sonra hastalanarak güçsüz düşer. Geleneklere göre, bu lanetten kurtulmanın tek yolu vardır: Ceset, ritüel olarak parçalanmalı ve ortadan kaldırılmalıdır. Ancak aşkın, ölümün bile durduramayacağı bir gücü vardır. Genç kadın, gölgeler arasından kendisine seslenen bu lanetli aşka karşı koyabilecek midir? Kan ve Takıntı, folklorik korku ve saplantılı bir romantizmi harmanlayarak izleyiciyi soluksuz bir gerilim yolculuğuna çıkarıyor.